Sigortacılık, karanlık ve ortaçağ dönemine dayanan bir yardımlaşma sisteminden bugüne kadar pek çok farklı yenilik ve gelişim gösteren bir faaliyet olduğu için birçok farklı terim ve kavrama sahiptir. Bu kavramlar ağırlıklı olarak İngilizce ve Fransızca kökenlidir. Türkiye, sigortacılık ile daha sonradan tanıştığı için genelde bu kavram ve terimleri yurtdışı sigortacılığından direkt alıntı yapmıştır. Bazılarına Türk Dil Kurumu vasıtasıyla eşanlamlı terimler ilave etse de ağırlıklı olarak yabancı kökenli terimler kullanılmaktadır.
Bu terimler sektör çalışanları için genelde bilinir olmakla birlikte zaman zaman sigortalılar ya da genç acenteler için soru işareti olmaktadır. Aşağıda belli başlı terimleri kısaca açıklamaya çalıştım.
PRİM: Sigortacının üzerine aldığı rizikoya karşılık, sigortacıya veya teminatı sağlayan kuruluşa ödenen bedeldir. Daha basit bir ifadeyle sigortalının poliçesi için ödediği tutardır.
SÜRPRİM: Sigortacının normal primle teminat kapsamına alamadığı sözleşmeye uyguladığı ek primdir. Genelde hasar yaşanmış poliçelerin yenilenmesinde karşımıza çıkar. Sigortacının aktüer hesabına göre çıkardığı ek maliyetler sürprim içerisine dahil edilir. Teminatlarda yapılacak genişletmeler de bu kavramın içerisine dahildir.
KLOZ: Poliçenin düzenlenmesinde oluşturulan bölüm ve sağlanan özel şartlardır. Her bir kloz poliçenin tanziminde baştan konulmuş özel maddelerdir. Klozlar sayesinde poliçenin kapsamı genişletilir ya da daraltılır.
MUAFİYET: Sigortalının hasarının ödenmesi esnasında uygulanan kesintidir. Muafiyet oranı poliçenin tanzim aşamasında klozlarda oransal olarak belirtilir. Muafiyet konulmasındaki temel amaç poliçenin düşük tutarlardaki hasarlarda sürekli poliçeye başvurulmasını önlemeye yöneliktir. Bu sayede sigortalının bir sonraki yıl ödeme ihtimali olan sürprim külfetinden de tasarruf sağlanır.
ZEYİLNAME: Sigorta poliçesi düzenlendikten sonra poliçe üzerindeki bilgi, teminat veya şartlarda oluşabilecek değişiklikleri poliçeye ilave eden ek sözleşme ya da ek poliçedir. Zeyil ile basit bir isim değişikliği yapılabildiği gibi yüksek bedelli bir teminat ilavesi de yapılabilir. Dolayısıyla primli, primsiz ya da prim iadeli olabilir.
REASÜRANS: Sigorta şirketi sigorta poliçesinde taahhüt ettiği teminat limitini bazen karşılayacak mali yapıya sahip olamayabilir. Bazen de riskin tamamını üzerine almak istemez. Bu durumda riskin bir kısmını bir başka fon şirketine devreder. Devreden kuruluş reasürör olarak adlandırılır.
TRETE: Sigorta şirketi ile reasürör arasında yapılan anlaşmadır. Bu anlaşma ile teminat şartları belirlenir. Trete istisnası terimi çok kullanılan bir tabirdir. Burada yapılan anlaşmada reasürörün bu anlaşmanın dışında bıraktığı durumları ifade ettirir.
LEHDAR: Menfaatdar olarak da adlandırılır. Sigortadan faydalanan gerçek ya da tüzel kişiliktir. Genelde hayat sigortalarında adı geçen bir kavramdır.
İŞTİRA: Yine hayat sigortaları ile ilgili bir kavramdır. Birikim primi alınan hayat sigortalarında sigorta poliçe ödeme süresinin dolması veya sigortalının talebine istinaden poliçenin tüm ödenen ve biriken paylarının sigortalıya devredilerek poliçenin sonlanması halidir. Bir başka deyişle poliçenin tüm birikimiyle nakde dönüştürülmesidir.
MERİYET: Poliçenin geçerli veya yürürlükte olma durumudur. Yürürlülük sözcüğünün eşanlamlısıdır.
LÜTUF ÖDEMESİ: Genelde İtalyanca karşılığı olan Ex-Gratia terimi kullanılır. Sigorta sözleşmesindeki şartları sağlamayan hasar talepleri sigorta şirketleri tarafından reddedilir. Bazen sigortalının sigorta şirketi nezdindeki itibarı bazen de özel durumlar çerçevesinde sigorta şirketi hasarın tamamını ya da bir kısmını ödemeye karar verebilir. Bu uygulamaya verilen isimdir.
EKSİK SİGORTA: Sigorta hasar taleplerinde karşılaşılan en temel sorundur. Sigortalı sigortalattığı değerlerin bedellerini eksik beyan edebilir ya da sigorta aracısı yanlış yönlendirebilir. Hasar aşamasında bedellerin düşük olduğu tespit edildiği takdirde eksik ödeme yapılır.
AŞKIN SİGORTA: Eksik sigortanın tersi durumudur. Yine bazen sigortalının yanlış beyanı bazen de sigorta aracısının yönlendirmesi ile sigortalan değerin bedelinin üzerinde bir teminat alınır. Sigortada temel anlayış kaybın yerine konacak şekilde bir ödeme yapılmasıdır. Sigortalıya gerçek bedel üzerinden ödeme yapılarak bir yenisini satın alması sağlanır. Daha önceden yaptırmış olduğu aşkın sigorta bedelli sigorta poliçesinin fazladan alınmış olan primi sigortalıya iade edilir.
TAM ZİYA: Kasko poliçesindeki karşılığı pert totaldir. Kasko poliçesinde aracın hasar bedelinin belirli bir oranın üzerinde olması halinde yine sigorta şirketi aracın yenisinin alınabileceği tutarı sigortalıya öder. Nakliyat poliçelerinde sigortalı malın tamamının hasarlanması durumu için de Tam Ziya terimi kullanılır.
SOVTAJ: Sigortacının hasarlı kıymetleri sigortalıdan satın almak suretiyle ödediği hasar maliyetinin düşürülmesi işlemidir. Kasko poliçelerinde pert total işlemi yapıldıktan sonra sigortalıdan hasarlı araç alınarak sovtaj işi ile iştigal eden firmalara satış işlemi yapılır. Ya da su baskınında zarar görmüş bir deponun mallarının bedelinin tamamı sigortalıya ödendikten sonra hasarlı mallar düşük bedellerle satışa çıkarılır.
TAHKİM: Günümüzde adı çok sık geçen bir kuruluştur. Sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki hasar uyuşmazlıklarında başvurulan bir üst hakemdir. Buradan çıkacak karara iki tarafında saygılı olma durumu esastır.
İLK ATEŞ POLİÇESİ: Genelde yangın poliçelerinde adı geçer. Burada sigortacı ve sigortalı sigortalanan varlık için bir bedel üzerinde anlaşır. Hasar anında sigortalı varlığın bedeli daha yüksek olsa da aradaki farkı talep edemez. İlk Ateş Poliçeleri Eksik Sigorta kavramına alternatif bir yaklaşımdır.
KOASÜRANS: Reasüransın farklı bir şeklidir. Burada birden fazla sigorta şirketi poliçedeki tüm riski paylaşır. Çok yüksek bedelli fabrikalar, tünel v.s inşaatlarının sigortalanmasında uygulanan bir risk üstlenme şeklidir.
JERAN: Koasürans uygulamasında paylaşımın en yüksek hissesini üstlenmek suretiyle koasüransın liderliğini ve yönetimini üstlenen sigorta şirketidir.